RİCA ve HATIRLATMA

Paylaşmak elbette çok güzel. Ama ürün veya tasarımın sahibini hiçe sayarak kendine maletmek bence hiç hoş değil. Bu hususta daha duyarlı olmanızı, yayınlarınızda kaynağınızı belirtmenizi özellikle rica ediyor,

"5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası" gereği eser sahibinden izin alınmadan, web sitelerine yüklenmiş olan fotoğraf ve makalelerin kopyalanması, saklanması ve kullanılması suçtur !!!


diye tekrar hatırlatmak istiyorum. Lütfen yanlış anlamayın, emeğe saygı gerek...

25 Aralık 2009 Cuma

SEPET YENİLEME ...


Bu aslında yılbaşı sepeti idi, hani o içinde çikolata, cips, içki, mum vs. bulunan sepetler var ya ondan, hediye gelmişti.

Geçen sene oğlumun odasında duruyordu, oyuncaklarını koysun diye. Tabii oğlum sepeti yok etme çalışmalarına başlayınca bende nasıl değerlendirsem diye düşünmeye başladım.

Sakallı ip aldım, çevresini ve sap kısmını düz örgü ile ördüm, sepete ayarlayıp diktim. Çok hoş bir sepet oldu, ben de hemen örgü sepeti yaptım. İçine iplerimi, makasımı, iğnelerimi, örgülerimi koyuyorum, hem derli toplu oluyor hem de şık duruyor.

Aslında biraz daha süslemem lazımdı ama şimdilik bu yeter, ileride nasılsa üzerine bir şeyler yaparım.


Fotoğraflar:
Muratte, Artzel Photography

KURDELE İŞİ İLE ŞAPKA YENİLEME



2006-2007 yıllarında gittiğim Belmek kursundan öğrendiğim, kurdele işi tekniği ile yaptığım bir çalışmam. Ben şapka ve bereleri almasını da takmasını da çok severim. Bu şapkamı eşim ve kardeşimlerle gittiğimiz yurtdışı gezimizde, (yanılmıyorsam) Belçika’dan almıştık.



Bir süre sade olarak kullandım ama bu şapkaya artık renk katmak lazım dedim ve kursta kurdele işi ile renklendirdim. Önce uygun renklerde organze kurdele aldım, şapkama yuvarlak çizip (madeni 1 lira ile de oluyor) 3 adet örümcek gül yaptım, yanlarına kurdeleden küçük çiçekler ve yapraklar yaptım. Gördüğünüz gibi şapkam yenilendi, sade şapkası olanlara bu tekniği tavsiye ederim. Sanki yeni bir eşya almışsın gibi oluyor.

Ne diyeyim, ellerime sağlık...


Size örümcek gülün nasıl yapıldığını da anlatayım: 1 lira ile bir daire çizilir, 5 parçaya bölünür, kurdelenin renginde iplikle 5 bacak yapılır. Kurdele, bu dairenin merkezinden kumaşın üstüne çıkarılır. İğne bu bacakların birinin altından, diğerinin üstünden geçirilir ve arada iğne, gül şekli vermek için döndürülerek bu bacaklardan geçirilir. Bacaklar kapanana kadar bu işleme devam edilir.


Fotoğraflar:
Muratte, Artzel Photography

KREMALI PATATES ÇORBASI



Yapılışı çok kolay ama çok lezzetli bir çorba tarifi vereyim sizlere. Kayınvalidemden öğrenmiştim.

Malzemeler:
4-5 orta boy patates
Yarım litre süt
1 kutu krema
Kereviz yaprakları (isteğe göre)
Tereyağ
Pul biber

Yapılışı:
Patatesler haşlanır, soyulur ve blendırdan geçirilir. Bir tencereye alınır, üzerine süt dökülür ve pişirmeye bırakılır.

Eğer süt az gelirse biraz kaynamış su eklenebilir. Kaynadıktan sonra kreması ilave edilir ve bir taşım daha kaynadıktan sonra altı kapatılır.

Kereviz yaprakları az tereyağında hafif kavrulur, az pul biber ilave edilip çorbaya eklenir.

İşte bu kadar.

Afiyet olsun…



Fotoğraflar:
Muratte, Artzel Photography

BİR ZAMANLAR BEN YAPMIŞTIM…

Bu orta sehpa örtümü (şömentabla da deniyormuş) 2007 yılının başında yapmıştım. O zamanlar hamileydim ve vakit geçirmek için Bel-Mek kursuna gidiyordum. Çok güzel zamanım geçti orada, arkadaşlıklar, eğlenceler, herkesin kendine göre yaptığı el işleri çok zevkliydi, hiç unutamam.

Kullanışlı, şık ve hediyelik el emeği ürünler yapmayı öğrendim, bu örtü onlardan sadece biri. Zevkli, üretken ve her şeyi değerlendiren hocamız vardı sağ olsun, bu sehpa örtüsünü yapmayı bana o öğretti.

Bu şömentablanın kumaşı meydani, kenar süslemeleri de eşimin babaannesinden kalma eski bir yastık kılıfının işlemeleri.


Onları önce tutkal ile şekillendirip kestim (kumaş atmasın diye), kumaşa diktim.


Üzerlerini de hint puluyla işledim.

Örtünün uçlarına da iri boncuklar taktım.

Arkasını da astarladım işte size gururla “ben yaptım” dediğim şömentablam. Fotoğraf boyutları sebebiyle pek net görünmüyor, kusura bakmayın


Bunu görenler “aaa bunu sen mi yaptın?” diyorlar, valla ben yaptım.



Fotoğraflar:
Muratte, Artzel Photography


21 Aralık 2009 Pazartesi

Migren, çık artık başımdan....

Merhabalar,

Yaklaşık 16 senedir Migren denen hastalıkla savaşıyorum. Hayatımı bazen çekilmez hale getiriyor. Kasım ayı içinde tekrar doktora gittim, tedaviye başladık, B vitamini kompleksi kullanıyorum, ama arasıra da olsa beni yokluyor.

Sizlere Migren ile ilgili bir bilgi vermek istiyorum:

Migrenin tanımı:

  • 4 ile 72 saat süren ani bir saldırı gibi gelen şiddetli baş ağrısı.
  • Ağrı mutlaka başın bir tarafında hissedilir ve hayatı çekilmez hale sokar.
  • Ağrı, başın bir tarafına vuruluyor, yumruklanıyor gibi şiddetli bir ağrıdır.
  • Ağrı başlamadan önce kusma, mide bulantısı, ışık veya gürültüye karşı duyarlılık gibi belirtilerden biri mutlaka görülür.

Böyle en az beş ‘‘saldırı’’dan sonra kesin migren olduğuna karar verilir.


10 öneri:

1. Sizde migrene neden olan etkenleri iyi tanıyın ve onlardan uzak durun.

2. Uyku saatlerinizi düzenli tutmaya, uyuma-uyanma ritminizi fazla değiştirmemeye çelişın.

3. Öğünleri mümkün olduğu kadar hep aynı saatlerde yemeye dikkat edin.

4. Spor yapın, vücudun sinir yapısını güçlendirir.

5. Günlük hayatınızda belirli, düzenli bir rutin tutturun, stresi elinizden geldiği kadar azaltın.

6. Hayır demeyi öğrenin. Yapmak istemediğiniz şeyleri yapmayın.

7. Programlı bir şekilde yoga, masaj gibi terapilerle geriliminizi atmaya ve azaltmaya çalışın.

8. Çalışırken mutlaka düzenli aralar verin.

9. Hayatta gerçekçi emelleriniz olsun, beklentilerin gerçekleşmemesi sinirleri gerer.

10. Her hafta bir günü kendinize ayırın. Sevdiğiniz şeyleri yaparak dinlenin.


Bu bilgiler (Migrenin tanımı ve 10 öneri) http://www.kadinlaricin.net/saglik/migrene-tedavisi.htm) sayfasından alıntıdır.


14 Aralık 2009 Pazartesi

ABAJURUMU YENİLEDİM ...

Merhaba,

Hani evimize çok severek bir eşya alırız da zamanla eskir, orası burası dökülür ya da bozulur da görüntüsü hiç hoş görünmez ya. Hepimizin başına gelmiştir, atmaya kıyamazsınız, ama görüntüsü de hiç hoşunuza gitmez hani. İşte size eskimiş abajurlarınızı yenilemeniz için hem güzel, hem kolay, hem de ucuz bir öneri.

Kullanılan malzemeler: Boncuk dizisi, mezura, makas ve yapıştırıcı.

Boncuk satan bir mağazadan abajurunuzun rengine uygun olarak, aşağıda örneği verilen boncuk dizisi veya beğeneceğiniz bir benzerinden ihtiyacınız kadar alınır.



Boncuk dizisinin boyunun tespiti için; abajurunuzun şapka kısmının üst ve alt tarafının çevresi bir mezura yardımıyla dikkatle ölçülür. Evinizde mezura yoksa bir ip yardımıyla, ölçüm bitim ucuna düğüm atarak işaretlenmesi de işinizi rahatlıkla görür. Bu ölçülen uzunluğa 10 cm. kadar ilave edilmesi, olası ölçüm veya montaj hatalarına karşı sizi korur.



Yapıştırmaya, ilk boncuğun dizili olduğu dizgi ipinin düğümlenmesiyle başlanır ki herhangi bir şekilde zora gelince boncuklar ipinden kurtulup teker teker dökülmesin. Bu durumda boncukların o ipe geri dizilmesi son derece zor olacaktır, bu sebeple bu uyarıya dikkat edilmelidir.

Boncuk dizisinin yapıştırılmasına abajurun şapka kısmının görünmeyen arka tarafından başlanmalıdır. Burada yapışkan, boncukların dizili olduğu saten fiyonka sürülmeli, saten fiyonk da abajur şapkasının ucuna yukarı aşağı kaydırma yapmadan yapıştırılmalıdır. Yapışkanın taşırılmamasına ve yapıştırıcının kurumaması için 5-10 cm mesafelerle kısım kısım yapıştırma yapılmasına dikkat edilmelidir. En son bitime gelindiğinde her ikin ucun birbirine güzelce yanaştırılması (yukarı aşağı kaydırılmaması) ve dizgi iplerinin bağlanmasına, bağlanacak pay çok az ise ipin direkt saten fiyonka yapıştırılmasına dikkat edilmelidir.



Alt taraftan sonra, üst tarafta aynı şekilde yapıştırılır ve abajurumuz yenilenmiş olur.

HEM GÜZEL, HEM KOLAY, HEM DE UCUZA…




İyi günlerde kullanmanız dileğiyle.






Fotoğraflar:

Muratte, Artzel Photography

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...