RİCA ve HATIRLATMA

Paylaşmak elbette çok güzel. Ama ürün veya tasarımın sahibini hiçe sayarak kendine maletmek bence hiç hoş değil. Bu hususta daha duyarlı olmanızı, yayınlarınızda kaynağınızı belirtmenizi özellikle rica ediyor,

"5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası" gereği eser sahibinden izin alınmadan, web sitelerine yüklenmiş olan fotoğraf ve makalelerin kopyalanması, saklanması ve kullanılması suçtur !!!


diye tekrar hatırlatmak istiyorum. Lütfen yanlış anlamayın, emeğe saygı gerek...

31 Ocak 2010 Pazar

KEK FANUSUMU YENİLEDİM…


Sık sık kek yaptığım için mutfağımın vazgeçilmez elemanlarından biridir kek fanusum. Mutlaka sizlerde kullanıyorsunuzdur evinizde. Bir gün kek fanusumun çok sade geldiğini fark ettim ve “değişiklik her zaman iyidir” mantığıyla peçete tekniği kullanarak her gün gözümün önünde duran fanusumu yenilemeye karar verdim…

Kullanılan malzemeler:

•    Kapağı şeffaf olsun ya da olmasın bir kek fanusu,
•    Üzerinde iri desenleri (özellikle gül veya çiçek olmasında fayda var) olan peçete,
•    Dekupaj ya da peçete tutkalı (ağaç tutkalı da kullanabilirsiniz ama şeffaf bir yüzeylerde nasıl etki vereceğini bilemiyorum, mum üzerinde uygulamalarımda gayet güzel sonuç vermişti),
•    Herhangi bir fırça (ben bu işlerim için bir yumurta fırçası ayırdım, onu kullanıyorum),
•    Olmazsa olmazımız makas.

Yapılışı:

•    Öncelikle daha canlı durması amacıyla fanusumun rengine uygun olarak seçtiğim peçetemin çiçeklerini kenarlarından dikkatlice kestim.
•    Öncelikle çiçekleri belli bir yöne bakacak şekilde yerlerini kafamda ayarladım. Büyük çiçekleri üste, küçüklerini yanlara yerleştirdim.
•    Kestiğim çiçekleri kopmamasına ve kendi üzerine yapışmamasına özen göstererek fırça ile ortasından başlayarak dekupaj (ya da peçete) tutkalını güzelce sürdüm.
•    Kayan veya tutkalı taşan bir yeri var ise kurumadan önce düzelttim.
•    Kurumasını bekledim.


Ve işte yaptığım yenilemenin sonucu.


Her kullandığımda iyi ki bu yenilemeyi yaptığımı düşünüyorum, sanki farklı bir fanus almışım gibi geliyor bana. 

İnsanın kendi el emeği ürünleri kullanması kadar güzel bir duygu olamaz, değil mi?


.

29 Ocak 2010 Cuma

Yaşasın Ben de Mimlendim...




Yetenek-sizin arkadaşım beni mimlemiş, blog sahipleri hep "mimlenmişim" diye yazardı da ben de imrenirdim. Nihayet beni de sağolsun bir arkadaşım mimledi...

"Hakkımdaki 7 ilginç şey"i soruyor, buyrun bakalım aşağıya yazdım:

  1. Çay, kahve, nescafe, salep gibi içecekleri şekersiz içerim ama tatlısız yapamam, evde o an tatlı yoksa reçellerimi ya da nutellamı kaşıklarım, napıyım huyum bu...
  2. Tuhafiyecileri gezmeyi çok severim, işime yaramasa da ip, kurdele, pul, boncuk, düğme gibi şeyler almasını çok severim, mesela yapmasını bilmesem de tığ aldım geçenlerde...
  3. Boşa vakit geçirmeyi sevmem, muhakkak kendime yapacak bir iş bulurum.
  4. Kafama taktığım bir işin hemen olmasını isterim, yoksa çıldırırım.
  5. Gözüme ve gönlüme güzel gelen herşeyi denemek, yapmak, örmek, dikmek çok hoşuma gider... 
  6. Çayı o kadar çok sevmem ama Türk kahvesine bayılırım, bekarken annemle beraber içerdik, halen tek başıma da olsam kendime yaparım...
  7. Çok hayalperestimdir, onun için korku filmlerini izleyemem...

 Daha bir sürü var yazacağım ama  bu kadar istenmiş, e olsun şimdilik bu kadar olsun....
Ben de bu mimi bir kaç arkadaşıma göndereyim bakalım...

fındıkkurdu betül
örgüeli
adadenizi
nazardeğmesin07
ufuk dünyası

27 Ocak 2010 Çarşamba

NOTLUK YA DA MAGNET, HANGİSİ OLSUN İSTERSEN



     Bu buzdolabı cebi, notluk ya da magnet, (hangisi olarak kullanmak istersen) benim bu türde ilk çalışmam. Buzdolabı cebini ilk defa “bi yaşıma daha girdim” arkadaşımızın blog sayfasında, ayrıca 10 marifet sitesindeki yazısında görmüştüm. Çok şık ve cıvıl cıvıl görünüyor. Yapımı da kolay ve zevkli, puzzle yapar gibi…

    Evdeki eski kotların ya da pantolonların ceplerini bu şekilde değerlendiriyoruz, ayrıca ön ceplerini ve paçalarını da bu şekilde yapabiliriz, ben denemeye başladım bile. Diğer malzemeler ise; yapıştırıcı, blok mıknatıs, pul, boncuk, kumaş v.s. evdeki işlerinizden kalan çeşitli süsleme malzemeleri… Bundan sonrası sizin hayal gücünüze ve el becerinize kalmış.



      Bu notluk ya da buzdolabı ceplerinden şimdilik 2 tane yaptım, devamını da getiririm gibi gözüküyor. Aklımda değişik fikirler var, bakalım kaç tanesini hayata geçireceğim? Burada hep beraber göreceğiz…


10 MARİFET VE KARTPOSTAL KAMPANYASI...



       Bilindiği gibi yaklaşık iki hafta önce, Banu ablamız ve fındıkkurdum sayesinde, unutulan değerlerimizi yeniden yaşatmak adına 10 Marifet sitesinde bir kartpostal kampanyası - etkinliği yapıldı. Önceleri “çocuğum var, ben yapamam herhalde” dediğim bu etkinliğe bir heyecanla katıldım ve çok zevk alarak hem de kıymetli bir eser ortaya çıkardığımı düşünerek bir sürü kart yaptım. Hatta hızımı alamayıp, elimde 20 adres varken 26 adet kart yapmışım. Olsun her yönüyle çok eğlenceliydi benim için. 

      Evde çocuk olunca böyle işlerle uğraşmak da zor oluyor, ilk zamanlar oğlumla birlikte yaptım, hatta birkaçında Yiğitimin de emeği var. Mesela kalplerin, tavşanın ve çiçeklerin ortasındaki siyah keçiboynuzu çekirdeklerini oğlum yapıştırdı, o kadar da yardımı oldu bir tanemin, bu da bana yeter… Ama belli bir süre sonunda “dur oğlum, elleme yavrum, dağıtma bitanem” demekten ne yapacağını şaşırdım, onun için genelde Yiğit uyuyunca ya da geceleri yapıyordum.




      Bu görmüş olduğunuz kartlar benim eserlerim, bu el emeklerimi, gece gündüz vakit bulduğum kadarıyla yaptım, hepsine ayrı ayrı uğraşıp emek verdim, çok güzel bir meşguliyet oldu benim için. Bu kartlarda sadece fon kartonu, zarf ve yapıştırıcı masrafı var, geri kalan her şeyi evdeki malzemelerimden yaptım.

     Göndermeyi de şu şekilde yapmayı düşünüyorum; zarfları üzerine adresleri yazdım, kartları da ortaya karışık şekilde dizip rastgele, kimin kısmetinde ne varsa, isimleri görmeden zarfların içine koymayı düşünüyorum. Tabi daha sonra isim ve göndereceğim kartları bir yere yazıp 10 marifette yayınlamayı da düşünüyorum, kime ne gelmiş bilinsin diye.
 



      Bu etkinliğe katılıp yitirdiğimiz değerleri yeniden hayata geçiren ve saygı duyan herkese teşekkür ederim, ellerinize ve gönlünüze sağlık…

   

26 Ocak 2010 Salı

ATKILAR...


        Bu atkıyı sevdiğim bir arkadaşım Ümit ablam kızı Cansu için örmüş. Ümit ablamın da örgüleri meşhurdur, çok düzgün ve güzel örgü örer.

        Bu atkının ipi Alize-batik, modelin adını bilmiyorum ama şöyle anlatayım: 3 sıra bir ters bir düz örüyor, 3 sıra sonra düzün üstüne ters tersin üstüne düz örüyor, yani değişik bir pirinç modeli.

       Rengi de modeli de güzel olmuş bence, ellerine sağlık Ümit ablacım. Cansu da güle güle kullansın. Bize geldiklerinde de mavisini eşi için başlamıştı, o da çok hoş duruyor, şimdiye kadar bitirmiştir bile işi hızlı arkadaşım benim.


  
           Bu da benim ördüğüm atkım, fantezi ip ile örmüştüm. İçindeki renkten berem vardı, ben de takım olsunlar diye yaptım. 7 numara şiş ile düz örgü ördüm, uçlarına da kendi ipinden püskül yaptım, yapımı  bu kadar basit. Sık kullandığım bir atkım, hem yumuşacık hem de şık duruyor.




Komşumun Marifetleri Elleri -3- Yelekler



       Gelelim el emeği göz nuru, tığ ile tek tek işlenen, sabır isteyen güzelim yeleklere. Harika bir iş çıkarmış arkadaşım, tığ ile çok da güzel örülmüş, renkleri de harika olmuş. Hem yazın hem de kışın giyilebilecek bir yelek modeli.  Bu yeleğin içine yazın askılı bluzlar ya da kışın boğazlı bodylerle giyilebilir.


 Burada da modeli detaylı görmeniz için yakın plan çekim.

 


       Bu da, tığ ile tek tek işlenen, sabır isteyen albenili yeleklerden biri. Her zamanki gibi süper bir iş çıkarmış arkadaşım, tığ ile çok da düzgün örülmüş, renkleri de harika olmuş. Bu da hem yazın hem de kışın giyilebilecek bir model.  Bu yeleğin içine de yazın askılı bluzlar ya da kışın boğazlı bodyler ile giyilince çok da hoş olur.


Komşumun Marifetleri Elleri -2- Bluzlar



Bu askılı bluz da komşumun ganimetlerinden, kızı Selin için örmüş. Kız çocukları için çok cici değil mi? Renkleri cıvıl cıvıl, modeli de basit, her kıyafetin üzerine olur.

























Pembe bluz de arkadaşım Figen’in el emeği, Selin hanımın kreasyonlarından biri daha. Rengi de modeli de çok hoş. Ayrıca hem yazın hem de kışın giyilebilir model...


 

Bu yeşil güllü bluz de çok şık, içine askılı bodylerle çok hoş olur, her zamanki  gibi rengi de çok güzel, modeli de kolay…




Bu pembeli su dalgası modelli hırka da Selin’in dolabından, Figencim ellerine sağlık, nasıl da düzgün örmüşsün? Çok şık ve güzel bir hırka olmuş.



25 Ocak 2010 Pazartesi

CEP TELEFONU İÇİN MİNİK ÇANTACIK...



    Atkılardan, saç bantlarından ya da kısa şallardan kısa kısa ipler kalmıştı. Tığ ile bir şeyler yapmayı bilmiyorum, ben de bir gün oturdum, neler yapabilirim diye düşünürken aldım elime şişleri ve ipleri, pirinç modelini dikdörtgen şeklinde ördüm. Bu ördüğüm dikdörtgen parçayı cüzdan yapacaktım ama o anda elimde fermuar yoktu, ben de cep telefonu için minik bir çantacık yapmaya karar verdim. Zarf şeklinde katlayıp kenarlarından diktim. Elimde eskiden kalma cırt bantlarım vardı, kesip tam da ortaya denk gelecek şekilde karşılıklı diktim ve bir nikâh şekerinden kalma süs vardı onu da kapağın üstüne diktim. Bu cep telefonu çantası böyle meydana geldi.


    Bu minik çantacık hiçbir masraf yapmadan tamamen evdeki malzemeler örülerek, dikilerek ve birleştirilerek elde edildi.

     Buradaki resimde 2 adet görünüyor ama evde birkaç tane daha var, hepsi de farklı renklerde. Tamamen bitirip sevdiklerime hediye etmeyi düşünüyorum, umarım seve seve kullanırlar.


    Pirinç modeli örmeyi çok severim, eğlenceli bir örgü hem de şık duruyor bence. Bu modelden saç bantları, boyunluk, atkı bir de bu cep telefonu için çantacıkları ördüm. Zevk alarak ve severek ördüğüm bir model. Belki bu modeli örmeyi biliyorsunuzdur, ama bilmeyenler için anlatayım:    


Pirinç modeli:  Bir ilmek düz bir ilmek ters örülür ve devam edilir. İkinci sırada düz görünen ilmeğin üzerine ters,  ters görünen üzerine düz örgü örülür.
 

     Hepinize kolay gelsin…


24 Ocak 2010 Pazar

"Derbi Ya Da Darbe"




21 Ocak Perşembe akşamı, eşim, Yiğit ile ilgilendi, ben de komşum Hayriye hanım, eşi ve kızıyla tiyatroya gittik, oyunun adı "Derbi ya da Darbe".

Oyun çok güzeldi, günümüz Türkiyesine çok ince dokundurmalar yapıyordu, daha doğrusu günümüz Türkiyesini anlatıyordu. İlk önce yazarını yabancı sandım çünkü isimler yabancıydı ama Türk elinden çıkmış, güzel bir oyundu.

Ankara'da oturan herkese bu oyunu tavsiye ederim, bence gidilmesi ve görülmesi gereken bir tiyatro eseri.

Detaylı bilgi ve oyundan sahneler izlemek isterseniz buradan bakabilirsiniz.

21 Ocak 2010 Perşembe

Mum Yenileme Çalışmam…

...

Ev dekorasyonlarında mumları ve sabunları kullanmayı çok severim. Evlere hem şık bir görünüm sağlıyorlar hem de kokulu olanları çok hoş koku verip evin havasını değiştiriyorlar.


Evde olan kullanamadığım ve rengini de pek sevmediğim birkaç mumlarım vardı, nasıl değerlendirsem diye düşünürken “Derya Baykal”ın hobi kitabında mum süsleme çalışması vardı, o aklıma geldi.

Hemen gidip bir dekupaj tutkalı (önceden bu tutkalla yapıştırıyordum, şimdilerde piyasada peçete tutkalı var) aldım, evde çok beğendiğim kırmızı çiçekli bir peçetem vardı onu da kenarından dikkatlice kesip, tutkal ile ortasından başlayarak mumlarıma yapıştırdım. Çok hoşuma gitti, hem mumlarım değerlenmiş oldu hem de şık bir görünüm oldu.

Diğer mumlarımı yayınlayamıyorum çünkü bu çalışmamı beğenen arkadaşlarıma hediye etmiştim. Elimde sadece bu arkadaş kaldı, arasıra böyle mum süsleme çalışması yapıyorum, bir ara fotoğraflarını çekip burada yayınlarım. Bu çalışmayı herkese tavsiye ederim hem yapımı kolay hem de el emeği şık bir eşyanız oluyor.

KOMŞUMUN MARİFETLİ ELLERİ -1- Bereler

Sevdiğim ve sık görüştüğüm arkadaşım ve komşum Figen’in ganimetlerini ortaya çıkarmaya karar verdim. Buradaki bereler, kazaklar, yelekler sevgili arkadaşım Figen’in el emekleri, göz nurudur. Örgü konusunda çok beceriklidir ve çocuklarına özellikle de kızı Selin’e neler örmüş neler… Yavaş yavaş sizlere göstermeye ve anlatmaya başlayacağım, sizlerde isterseniz model almaya başlayabilirsiniz…


Kırmızı bereyi, kızı Selin’e örmüş. Figen’in kendi bulduğu bir model, yapımı basit ama kız çocukları için çok hoş bir bere. Kalecikli olan arkadaşım Figen, bu model bere ile orada bir furya başlatmış.


Yeşil bereyi ise geçen sene 23 Nisan’da Yiğit’e doğum günü hediyesi olarak örmüştü, oğlum da ponponlarını sallaya sallaya giyiyor, canım arkadaşım ellerine sağlık. Yiğit’e beresiyle poz vermesini istedik tabii ki biraz oyun oynamak istedi, modellik yapmadı, bu da yakalayabildiğimiz fotoğrafı.



...

15 Ocak 2010 Cuma

Kartpostal kampanyası...

.


10 Marifet sitesinde Banu ablamız sayesinde dostlarımıza kartpostal gönderme kampanyası (biz etkinlik diyelim isterseniz) başlamış, çok hoşuma gitti. Banu ablamız blogunda da bahsetmiş bu yitip giden değerimizden. Önceleri yapamam deyip katılmamıştım, baktım ki kızlar bir hevesle kartlar yapmışlar, eee ben de durur muyum! Hemen kolları sıvadım tabi..

Arkadaşlar adreslerinizi bekliyorum, şimdilik 10 kişi diye düşünüyorum, bu artabilir de tabi...

Planım şöyle: Bugün kırtasiyeden renkli kağıtlar almak, oğluşumla haftasonu kartpostalları yapmak, adreslerini gönderen arkadaşlarıma en kısa zamanda da postalamak...

Günümüz teknolojisi sayesinde unutulan değerlerimizi bize hatırlattığın için teşekkürler Banu ablacım...

Hadi hepimize kolay gelsin...

.

Bunlar Neyden Yapılmış?

.

Bu saç bantlarını 3 dakikada yapıverdim. Malzemeleri çok basit ama söyleyemem, bayanlar anlamıştır herhalde. Önce lastiği kafamızın ölçüsüne göre diktim, evde annemden gelme süsler, çiçekler vardı, onları da bu lastiğe diktim, oldu size saç bantı, çok pratik....

Eminim evinizde böyle lastikler vardır, bu şekilde değerlendirebilirsiniz.

Kolay gelsin arkadaşlar...



Fotoğraflar:
Sibella, Artzel Photography

.

13 Ocak 2010 Çarşamba

Kolay ve Şık Peçetelik

.
Bu peçetelik de Bel-Mek kursundan, bu çalışmayı çok severek yapmıştım. Hediye olarak da çok şık duruyor, hem de çok kullanışlı. Bu sebeple saklanmak yerine kullanıldığı için her zaman hatırlanıyorsunuz.

Hediye olarak götürmek için bu peçeteliklerden çokça yapmıştım. Annelere, gelinimize, görümceme, arkadaşlarıma, kısacası sevdiğim insanlara benden el emeği bir hediye vermiş oldum. Kullanıldığını gördükçe de çok hoşuma gidiyor. Ayrıca elimde kalan peçetelikler de var, ben de onları pasaj’da satmayı düşünüyorum. Belki bir alıcısı çıkar…

Şimdi size bu peçeteliği nasıl yaptığımı anlatayım…

Malzemeleri;

• İstenilen renk ve desende kapitone kumaş,
• İstenilen desende kenar danteli,
• Biye için uygun renkte saten kurdele,
• 4 adet birleştirme yeri için süs (ben kurdele seçtim, ama meyveli, çiçekli ya da hayvanlı bir süs de seçilebilir, size kalmış),
• Kesimde yardımcı olacak artı ( + ) şeklide şablon (ben içine koymayı düşündüğüm büyük boy peçetelerin çapraz ölçüsünden 7 cm. daha büyük çapta bir şablonu kullandım).



Yapılışı;

• Kapitone kumaşı düz tarafından ikiye katlıyoruz, daha önce hazırladığımız artı şeklinde bir şablon yardımıyla kapitonelerimizi kesiyoruz ve iğnelerle tutturuyoruz.
• Kenar dantellerini önce dikiş makinesinde büzgü yapıyoruz (her 2 - 2,5 cm.’de 0,5 – 1 cm. katlanacak şekilde) ve bu dantelleri kapitone kumaşın uçlarına teyelliyoruz.
• Kapitone ve dantelin birleşim yeri üzerine hem düzgün görünsün hem de albenili olsun diye saten kurdeleyi de teyelliyoruz.
• Dikiş makinesinde bu dantel ve biyenin üzerinden makine çekiyoruz.
• Son olarak da uçları ikişerli tutturup, tutturma yerlerine de kurdele süslerimizi dikiyoruz. Peçeteliğimiz hazır.

Kursta bütün arkadaşlarım bu peçetelikten yaptı ama herkesin elinden çıkan bu çalışma çok farklıydı. Kimisi çiçekli süs kullandı, kimisi kenarını tamamen dikti, kimisinin kumaşı farklı renk ve desendeydi. Hepsinin kendine göre çok değişik bir havası vardı.

Nasıl yaparsanız yapın, ne kullanırsanız kullanın, yeter ki birbirlerine yakıştırın. Eminim sizinde hediye ettiklerinizin de çok hoşuna gidecektir. Yapımı çok basit, hem de çok ucuza işlevsel bir ürün yapmış olacaksınız.

Güle güle kullanın.

...

12 Ocak 2010 Salı

Yılbaşında Şallandım - Yeni Yıl Hediyelerim...

.
Bu yılbaşında şallandım arkadaşlar… Evet yanlış duymadınız, kayınvalidemden, annemden ve görümcemden (ablam) yeni yıl hediyeleri olarak şal aldım. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Kayınvalidem ve ablam kendi el emekleri şallarını verdiler, annem ise çok beğendiğim için anneannemden kalan hatıra şalını sandıktan çıkarıp verdi. Hepsi de çok değerli benim için, görenler çok beğeniyor, model almak istiyorlar, arkadaşlar siz de buyurun buradan alın şalların modellerini…



Siyah olan şalımı (etol de deniyor) kayınvalidem hediye verdi, simli sakal ip ve fular ipi ile ördüğü bir etol. Detaylı resminde daha net görünüyor. Abiye kıyafetlerin üzerine güzel durur, ellerine sağlık…


İkinci şalımı da annemden aldım, bu şal benim çok hoşuma gidiyordu, ayçiçeği modeli ile örülmüş. Annem de dayanamayıp hem hatıra kalsın diye hem de kullanayım diye yılbaşında verdi. Örgüsü çok güzel ve düzgün olurdu rahmetli anneannemin. Torunlarına, çocuklarına çok kazaklar, yelekler, atkılar örmüştür. Bu şal da bana hatıra kaldı anneannemden…




Son olarak da ablamdan aldığım şal var, rengi de modeli de çok hoşuma gitti. Bir gün elinde bu renk ip, çiçek örüyordu, ben de çok severim böyle morlu ebruli renkleri, ne yaptığını sordum, o da “birine yılbaşı hediyesi örüyorum, şal olacak” dedi, çok da hoşuma gitmişti, bana da yap diyemedim ama aklım kalmıştı. Yeni yıl gelip de hediyelerimizi birbirimize verdiğimizde, bana da bu şalı verince dünyalar benim oldu diyebilirim. Meğerse ablam bana sürpriz yapmış, bu modeli yeni öğrenmiş ve bu rengi de sevdiğimi bildiği için ilk önce bana yapmaya ve yeni yıl hediyesi olarak örmeye karar vermiş. Sağ olasın ablacım, ellerine ve emeğine sağlık…



Fotoğraflar:
Muratte, Artzel Photography

.

8 Ocak 2010 Cuma

KISIR: Ben Yaptım Annem Süsledi

.


Geçenlerde anneme oturmaya gitmiştim, bir araya gelince genelde sevdiğimiz yiyeceklerden yaparız. Bu sefer de bir kısır yapayım dedim, sabahtan malzemeleri hazırladım, evden çıkmadan önce yapıverdim.

Ben bayılırım böyle mercimekli köfte, çiğköfte, içli köfte, kısır gibi bulgurlu yiyeceklere, başak burcu olduğumdan dolayı herhalde.

Kısırımı arkadaşlarım çok severler, gelmeden önce “bize kısırından yap yeter” diye sipariş verirler sağolsunlar. Tabii yanına turşu olacak, marul ve yaprak da olacak, bir de çay mmmm yeme de yanında yat…



Bu kadar anlattığım yeter, bir de tarifini vereyim isterseniz:

Malzemelerini yazayım önce:

• Kişi başı 1 çay bardağı ince köftelik bulgur (ben yaklaşık 4-5 bardak koydum, kısmetlisi gelir diye nitekim geldi de),
• 1,5 yemek kaşığı domates salçası,
• Yarım yemek kaşığı biber salçası,
• 3-4 adet domates,
• 1 adet kuru soğan,
• 2-3 adet sivri biber,
• Yarım demet maydanoz,
• Yarım demet yeşil soğan,
• Tuz, karabiber, kimyon, kuru nane,
• 1 limonun suyu,
• Nar ekşisi,
• Sıvıyağ,
• Sıcak su.


Yapılışını da kısaca anlatayım:

Bulguru cam bir kabın içine alıyoruz, üzerini geçecek kadar sıcak suyumuzu döküyoruz. Üzerine bir kapak kapatıyoruz ve 15-20 dakika bekletiyoruz. Bu arada domates, biber, maydanoz, yeşil ve kuru soğanları ağzımıza gelecek şekilde küçük küçük doğruyoruz.

Bulgurumuz şişince içine salçaları ekliyoruz, iyice karıştırıyoruz. Baharatlarını katıyoruz, nar ekşisini, limon suyunu ve zeytinyağını da ekliyoruz, tekrar iyice karıştırıyoruz. İşte bu kadar….

Afiyet olsun.

Bu arada bu kısırın yapması benden süslemesi annemden, çok güzel salata süsler kendisi, canım annem benim…



Fotoğraflar:
Sibella, Artzel Photography

.

7 Ocak 2010 Perşembe

ÖRDÜĞÜM ÇANTALAR - 2


Kahverengi Çantam


Bu kahverengi çantamın modelini de Cansu arkadaşımızdan aldım, birebir yapmadım biraz uzun olmasını tercih ettim.

Açıkça söylemek gerekirse tam benim gibi örgü acemileri için yapılmış bir çanta, çok güzel ve şık, ayrıca yapımı da hayli kolay.

Kullanılan malzemeler:

• 100 gr. tercihen kalın ip,

• Yaklaşık 50 gr fantezi ip,

• 5 numara örgü şişi

Püsküllü çantamdan artan ipleri kullandım hem şık durdu hem de kalan ipim değerlenmiş oldu, sizinde aklınızda bulunsun.


Hazırlanışı:

Nasıl yaptığımı basitçe anlatayım isterseniz.

• 40 ilmek ile örgüme başladım, öncelikle 12 sıra pirinç ördüm.

• 13. sıraya geldiğimde baştaki 13 ilmeği ördüm, 14 ilmeği kestim ve kalan 13 ilmeği ördüm.

• 14. sırada ise 13 ilmeği ördüm, 14 ilmeği arttırdım ve kalan 13 ilmeği ördüm. Böylece el tutulacak bölüm kendiliğinden açılmış oldu.

• 15. sıradan itibaren 15 sıra pirinç örmeye devam ettim.

• Ardından fantezi iple 6 sıra düz örgü ördüm.

• Bu kısımdan sonra çantanın gövdesini oluşturacak bölümü örmeye başladım. Ben yaklaşık 100 sıra pirinç ördüm. Ne kadar öreceğiniz size kalmış, ama ne kadar fazla olursa görüntüsünün o kadar bozulacağını unutmayınız.

• Sonra yukarıda anlattığım sıranın tersine 6 sıra fantezi iple düz örgü, 15 sıra pirinç örgü, 2 sıra el tutacak yerin açılması ve kalan 12 sıra pirinç örgü ile çantamın örülmesi bitti.

• Örgünün iki ucu tersten birbirine kavuşturularak yan kısımlarını birbirine dikip, torba gibi tersine çevirdim.


İşte size zarif, kullanışlı ve tamamen size özel bir çanta.

İçine isterseniz el tutacak yere kadar astar dikebilir, hatta o bölgeye uygun renkte fermuar bile dikebilirsiniz.

Gerisi tamamen hayallerinize kalmış, iyi günlerde kullanmanız dileğiyle.




Fotoğraflar:
Muratte, Artzel Photography

.

6 Ocak 2010 Çarşamba

ÖRDÜĞÜM ÇANTALAR - 1

.

Püsküllü Çantam


Bu ördüğüm çantanın ipini, fular örmek için almıştım. Renkleri ve ipin püskül püskül olması çok hoşuma gitmişti. Sesiber arkadaşımızın ördüğü çantadan esinlenerek ben de bu ipin çantaya daha çok yakışacağını düşündüm.

Dolayısıyla bu ipin kısmetinde Sesiber arkadaşımız sayesinde şık bir çanta olmak varmış. Hem böylece daha kullanışlı oldu sanki.

Birinci resimden de görebileceğiniz gibi ipi dikdörtgen şeklinde düz örgü olarak ördüm. Evde başka bir çalışmamdan kalma uygun renkte parça kumaşım vardı, onu da astar olarak hazırladım.

Bu tür çantalarda çok güzel duran bambu çanta saplarından aldım. Örgünün iki ucuna önce sapları, sonra da örgünün iki yanını çanta oluşturacak şekilde birbirine diktim.

Son olarak parça kumaşımı astar olarak sapların bitimine dikerek çantamı tamamlamış oldum.


Sizinde kendi keyfinize göre yapabileceğiniz basit ama estetik çantamız kullanılmaya hazır.

İyi günlerde kullanmanız dileğiyle.



Fotoğraflar:
Muratte, Artzel Photography



3 Ocak 2010 Pazar

PANO ÇALIŞMAM


Bu panom da BEL-MEK kursundan. Bakıyorum da kursta ne kadar çok işler yapmışım, çok hoş, kullanışlı ve gösterişli şeyler üretmişim, güzel ve eğlenceli günlerim geçmiş. İyi ki gitmişim, şimdi vaktim olsa kursa devam ederdim, neyse 2-3 sene sonra inşallah…

Bu panomu nasıl yaptığımı anlatayım sizlere:

Elimde, bir örtümden kalma üçgen bir kumaş vardı, rengini de çok severim, hocamıza (Ayla hanım, çok zevkli bir öğretmendir) götürüp “ben bunu kurdele tekniği ile işlemek istiyorum” dedim. Hocamız bir fikir verdi, ben düşüncemi söyledim ve ortaya bu pano çıktı.

Önce kumaşın üstüne seçtiğimiz deseni çizdim, kasnağa geçirdim ve tek tek yapmaya başladım. Öncelikle menekşeleri hazırladım; bu menekşeler suda eriyen tela ile yapıldı, 3 boyutlu görünüm olsun diye.

Çiçekleri organze kurdeleden, çiçek sapı ve yaprak kısımlarını da muline iplerden yaptım. Yani 3 çeşit teknik uygulanmış bir çalışma oldu.

En sonunda da çerçeve şeklinde kasnağa geçirdim, arkasını da atmasın diye iyice yapıştırdım.


Duvarımda da en güzel yeri süslüyor. İnsanın kendi el emeğini kullanması kadar güzel bir duygu olamaz. Ayrıca çevremdeki insanların bu yaptığım işlere güzel yorumlarda bulunması da beni ayrıca gururlandırıyor.



Fotoğraflar:
Muratte, Artzel Photography


LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...