RİCA ve HATIRLATMA

Paylaşmak elbette çok güzel. Ama ürün veya tasarımın sahibini hiçe sayarak kendine maletmek bence hiç hoş değil. Bu hususta daha duyarlı olmanızı, yayınlarınızda kaynağınızı belirtmenizi özellikle rica ediyor,

"5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası" gereği eser sahibinden izin alınmadan, web sitelerine yüklenmiş olan fotoğraf ve makalelerin kopyalanması, saklanması ve kullanılması suçtur !!!


diye tekrar hatırlatmak istiyorum. Lütfen yanlış anlamayın, emeğe saygı gerek...

30 Temmuz 2010 Cuma

Bir Yolculuk, Bir Ayrılık, Bir Yalnızlık, Bir Hüzün...



Eşimi uğurladım, hayırlısıyla gider gelir inşallah. 

Bir Yolculuk, Bir Ayrılık, Bir Yalnızlık, Bir Hüzün...

Şu an kapsama alanı dışındayım, 
yakında gelirim...



Resim buradan alıntıdır...

Ankaralı Blogcular Buraya...


     Merhaba arkadaşlar, biliyorsunuz kendi çabamla 2 kez Ankaralı blog sahipleriyle buluşmalar ayarlamıştım, çok güzel arkadaşlıklar, dostluklar kuruldu. Gelen ve ilgilenen herkese bir kez daha teşekkürler ediyorum. 

     Sağolsun Anne Kaz'da çok güzel bir etkinlik başlatmış, Ankaralı  blog sahiplerini biraraya getirmek, aktivitelerde bulunmak ve bir ağ kurmak vasıtasıyla "Ankaralı Blogcular Buraya" adında bir link hazırlamış. 

     Ankaralı blog sahiplerini buraya davet ediyoruz, ilgilenenler için "Anne Kaz"ın bloguna uğramalarını tavsiye ediyorum. 

29 Temmuz 2010 Perşembe

Yaşasın 205 kişi olmuşuz...



Sibel'in Hobi Dünyası 205 kişilik bir aile olmuştur. 
Saygılarımla arz ederim...

Hepinize ayrı ayrı teşekkürler ederim canlarım.
Beni sizler var ettiniz, gönüllerinize sağlık...
:D 


Dipnot: Bu arada rakamı yazdığım taşları yakında yapacağım ayna süslememde göreceksiniz, haberiniz olsun. Sevgiler...

28 Temmuz 2010 Çarşamba

İstanbul Gezimiz... (Biraz gecikmiş Post)

     Merhaba arkadaşlar, fırsat buldukça buralardayım artık... Sizlere biraz :D geç kalmış bir post yazıyorum canlarım kusura bakmayın ama malum karışık zamanlar geçirdim anca yazabiliyorum :D

     İstanbul’a giderken İzmit’e uğradığımızı, çok sevdiğimiz arkadaşlarımızda kaldığımızı ve ertesi gün de sevgili Banu abla ile görüştüğümü önceki yazılarımda belirtmiştim. İzmit’te bir gece kaldıktan sonra Pazar günü İstanbul yollarına düştük ve ilk işimiz o meşhuuuuur İKEA’ya gitmek oldu... Değişik ve konsept ürünlerin olduğu güzel bir yer, Ankara’ya da açılacağına sevindik ayrıca... Gece de eşimin teyzesine gittik misafirliğe :D
      Ertesi gün Sultanahmet, Eminönü, Tahtakale, Sirkeci civarına gittik. Eşimin fotoğraf makinası aksesuarları için ve tabiii benim de hobi malzemeleri için değişik yerleri gezdik. Bazı arkadaşlardan duyduğum değişik hobi malzemeleri, aksesuarları satan pasajları, çarşıları, dükkanları dolaştık, bayağı ürün çeşidim oldu bu sayede ama “bunları yapmam ve kullanmam için allahım bana bol bol zaman ver yarabbim, Amin” :D

      Ailecek tarihi ve doğal güzellikleri gezmeyi ve fotoğraflamayı çok severiz. Ellerimizde makinalar o manzara senin, bu mekan benim çekip durduk. Sultanahmet ve Eminönündeki camilere ve diğer tarihi eserlere kimbilir kaçıncı gidişimdir, her seferinde ayrı bir kokusu, albenisi ve harikalığı oluyor oraların...
Galata köprüsü ve Kulesi
Eminönü'nden bir deniz manzarası
Mavi Çarşı
     Gezme ve alışveriş olayımız bittiğinde tam da Eminönündeydik ve karnımız acıkmıştı, orada olup ta “balık-ekmek yemeden gitmek olmaz” dedik ve boş bulduğumuz bir yere oturduk. Birer balık-ekmek yedik ama hayatımda yediğim en iğrenç balıktı ve bir süre daha balık yemem herhalde. Yazık yahu, o güzelim balıklara resmen işkence yapmışlar, böyle garip bir kokusu vardı, tadının iğrençliğini anlatamam, kokusu 3 gün midemden geldi resmen... Böyle yerlerin sadece adı var bir de tadı olsaydı daha güzel olurdu :D
 
 
    Ertesi gün yani Salı günü Ladygreenriver Şule ve Celebi74 Nilgün ile buluşma ve meşhuuur Salı Pazarına gitme günüydü, haftalar öncesinden Şule ile kararlaştırmıştık bu günü. Önceki yazılarımda bu buluşmalardan bahsetmiştim.
 
 
     Şule’den ayrıldıktan sonra eşimle buluştuk, deniz otobüsünün saatini beklerken iskelede Kızılderili arkadaşların gösterileri ile karşılaştık, yerel kıyafetleri ile kendi müziklerinin ve cdlerinin tanıtımını yapıyorlardı. Yolda dinleriz diye cd’den aldık, tam da uzun yol için ideal bir seçim oldu, Ankara’ya gelene kadar dinledik desem yalan olmaz, çok beğendik. 

Ortaköy'deki Büyük Mecidiye Cami

       Çarşamba günü yani dönüş günümüzde 4. Levent’teydik, sevgili arkadaşımız Ferda’ya ve eşine bizi misafir ettiği için teşekkürler ederiz. Oraları biraz gezdik daha sonra Ortaköy’e gittik. İstanbul’a her gittiğimizde gezeriz, çok severiz oraları. Kahvaltıyı biraz geç ve güzel :D yaptığımız için Ortaköy’de kumpir yiyemedik ama benim yerime biriniz yerseniz sevinirim yani :D

 
     İşte İstanbul gezimiz böyle geçti bitti... Tekrar görüşmek üzere diyorum ve hepinize sağlıklı, güzel günler diliyorum canlarım...

Dipnot:
1 - İstanbul’un en güzellerinden biri de Metrobüs ve tramvay olayı, oradan in öbürüne bin, çok eğlenceli hem de hızlı, İstanbul için ideal bir çözüm olmuş bence...

2- İstanbul’da insanların üzerinde genelde düz ya da spor ayakkabı ve çapraz çantalar var, bir de ellerinde su şişeleri :D

3- Gezerken çantama sıkı sıkı yapışmaktan akşamları boynum ve sağ kolum ağrıyordu...

4- Camileri gezmeyi, tavanlarına, ışıklarına bakmayı ve fotoğraflamayı çok seviyorum ama bir de o ayak kokusu olmasa ne iyi olurdu...

26 Temmuz 2010 Pazartesi

Evimizi Boyayan Necati Ustamız ve Ekibi...

     Merhaba arkadaşlar, sizlere önceki yazımda Necati usta ve ekibinden bahsedeceğimi söylemiştim. İşte kendileri burada...







     Eğer evini boyatacak, kağıt kaplatacak ya da kartonpiyer, kemer yaptıracak varsa Necati usta ve ekibi bu iş için biçilmiş kaftan. 16 kalem iş yapan Necati usta hem pratik hem de düzgün iş çıkarıyor, arkasında iş bırakmıyor hatta giderken süpürge bile açıp üstten bir temizliğini bile yapıyor. Yanında çalışan çocuklar bile herşeyi çabucak ve temiz yapıyorlar. İlk geldiğinde evi disiplinli bir şekilde naylonla kaplayıp eşyaları ortaya taşıdılar, üstlerini de düzgün bir biçimde kirlenmesin diye naylonladılar, giderken de hepsini güzelce toplayıp, eşyaları yerlerine yerleştirdiler. 

     Necati usta, azimli, çalışkan, anlattığına göre kendini devamlı yenileyen biri, ayrıca 22 senedir bu işi yapıyor. Bu sedef desenli baskı boya İtalya’da üretilen ve Türkiye’ye geleli bir sene olan çok yeni bir teknik. Ustamız İstanbul’a firmaya gidip bu sedef desenli boyanın 1 ay eğitimini almış ve evlere daha yeni yeni yaptıkları çok değişik bir o kadar da güzel duran bir çalışma, dediğim gibi önceleri tereddüt etmiştik ama bize göstermek için balkonu boyayınca hayran kaldık. Görünüşte duvar kağıdı gibi duruyor, hava alan, temizliği kolay olan ve görünüşü de harika olan bir boyama tekniği.


     Öncelikle hazırlanan duvara asıl renkteki boyası sürülüyor, boyanın üstüne de desen çıkarabilen değişik aparatı ile kendi rengine uygun simli boya sürülüyor. Ayrıca bu boyanın bir güzel özelliği de çabucak kuruyor, bir tarafı yaparken diğer tarafın işi hemencecik bitiyor.

     Çok değişik ve güzel bir uygulama, evini boyatan herkese hem ustamı hem de bu desenli boyayı tavsiye ederim.

    Ustamın ismini ve telefon numarasını vereyim, belki sizlere ya da çevrenizdekilere lazım olur:

Necati Aydemir: 0543 309 42 58 – 0543 251 47 25

Ev Görmeye Buyurun Canlarım...

     Merhaba arkadaşlar, evimizde tadilat bitti, mobilyalarım geldi, temizliğim yapıldı ve nihayet yerleştim. Hafta sonu da annemlerin bahçesinde dinlenip, enerjik bir biçimde karşınızdayım çok şükür... 

Salonumuzun önceki hali...
Salonumuzun şimdiki hali...
     Eşimle bir akşam otururken “Yiğit’te büyüdü, mobilyalarımızı artık değiştirsek mi?” diye söze başladım. Eşim de yeniliği, değişikliği sever allahtan, hemen o da gaza gelip “bu işi ben gitmeden halledelim” dedi sağolsun. Tam dört haftasonu mobilya bakmaya Siteler’e gittik, çok güzel şeyler vardı, aklımız karıştı ilk zamanlar ama biz durur muyuz beğendiklerimizi hemen fotoğraflamaya başladık, evde de “bu güzelmiş, şu iyi durur” diye kritik yaparak birkaç taneye düşürdük. En sonunda ikimizin de çok beğendiği bu mobilyaları aldık, (allah sağlıkla, huzurla kullanmak nasip etsin, amin :D), daha güzelleri de sizlerin olsun canlarım... 
     Şimdi mobilyaları alınca salonun rengi mobilyalara uysun diye boyatalım dedik, sağolsun karşı komşumuz ustamızı bize tavsiye etti, ben de sizlere tavsiye ediyorum arkadaşlar. Diğer postta ustamı ve emeklerini sizlere detaylı anlatacağım...

     Bizim duvarlarımız kağıt kaplıydı ve eşimle iki kez üstünü boyamıştık, artık kağıttan  sıkıldık ve kolay silinebilen ve sağlıklı bir boya ile boyatalım dedik. Necati usta, Türkiye’ye geleli bir sene olan, İstanbul’a firmaya gidip 1 ay eğitimini aldığı ve evlere daha yeni yeni yaptıkları sedef desenli baskı boyadan yapmayı teklif etti, önceleri tereddüt etmiştik ama bize göstermek için balkonu boyayınca hayran kaldık resmen.

     Çok değişik ve güzel bir uygulama, evini boyatan herkese hem ustamı hem de bu sedef desenli boyayı tavsiye ederim. Elimden geldiğince fotoğraflarla anlatmaya çalıştım, umarım başarılı olmuşumdur...




     Necati usta ile boya ve tarih konusunda anlaşınca penceremize de Pimapen taktırıp yenileyelim dedik, eh hal böyle olunca da biraz açıldık tabi olsun içimize sindi ya “battı balık yan gider” hesabı baştan aşağıya yeniledik evimizi :D


     Önce salonu ve balkonunu boyatalım dedik, sonra baktık antre çirkin görünecek hadi orayı da yaptıralım dedik, salona kemer yaptıracaktık, salonun girişe ve antreye de kemerle takım yaptıralım dedik. Ustam “e koridorla mutfak da çirkin duracak, eviniz kendini göstermeyecek oraları da boyayacağım” dedi, biz de eh onlar da olsun tam olsun dedik ve bir mobilya ile başladığımız işimizi böylece büyüttük de büyüttük canlarım...

     Boyanın başladığı gün Yiğit’i annemlere gönderdim, orada daha rahat eder diye. Biz de akşam ustalar gidince, yapacak da başka iş olmayınca “hazır yiğit’de yok sinemaya gidelim” dedik, bizde böyle fırsatları değerlendiriyoruz var mı bizim gibi deli yahu :D hem gündüz yorulacaksın hem de akşam sinemaya gideceksin :D ertesi akşam evimizin neşesi canım oğluşum Yiğit geldi, bir buçuk günde çok özlemişim yavrumu :D Bu arada işler tamamen bitince de ertesi gün yani Pazar günü Ümitköy’e havuza gittik :D annemler ve komşular “yok artık” dediler haklı olarak ama napalım biz de böyle dinleniyoruz :D 

     Bir oh deyip oturuyorum çok şükür, darısı tüm isteyenlere inşallah... Duvarlara panolar ve resimler asılacak, onun için duvarlar boş gözüküyor. Şimdi de sırada perdeler ve avizeler var, onlar da olursa salonum tamamlanmış olacak hayırlısıyla.  Eeee ne duruyorsunuz beklerim ev görmeye arkadaşlar, şöyle sizlere bol köpüklü bir kahve ikram ederim :D

     Sevgiyle ve sağlıcakla kalın canlarım...


Bu arada Berat Kandiliniz Mübarek olsun, Allah sağlıcakla tekrarına erdirsin.


19 Temmuz 2010 Pazartesi

Merhabaaa, Ben geldim Ama Yorgunum...

 
     Merhaba arkadaşlar uzun bir aradan sonra aranızdayım, sizleri çok özledim canlarım :D Birkaç gün sonra tamamen aranıza döneceğim inşallah...

     Evdeki tadilat cumartesi akşamı saat 10:05 itibariyle bitti ama biz de bittik... Salonu yenileyelim diye başladık işe ama biz biraz mazoşist olduğumuz için işi büyüttük te büyüttük :D duvar kağıtları vardı söktürüp boyatalım dedik sonra camları Pimapen ile yenileyelim dedik sonra antreyi de boyatalım dedik sonra koridor mutfak ve balkonu da boyatalım ve işi bitrelim dedik :D dedik te dedik anlıyacağınız.

     Detaylı fotoğraflar ve yazılar daha sonra inşallah. Bu akşam da mobilyalar gelecek, çarşamba da kadın gelecek temizliğe yani evde tamam demek için çarşambayı bekleyeceğiz daha :D Neyse sonucu harika oldu ya o bana yeter...

      "Anneciğimmmmm gel beni kurtarrrrrr"....

15 Temmuz 2010 Perşembe

Bu Aralar Yokum Arkadaşlar...


     Merhaba arkadaşlar sabahtan ustalar gelmeden bilgisayarın başına geçeyim dedim ve şu kısacık zamanda hem etkinlik projemi göstereyim hem de niçin burada olamadığımı yazmak istedim... 

     Bu fotoğraf herşeyi anlatıyor onun için fazla söze gerek yok güzellerim.

     Evet evde tadilat var ve ben bir süre aranızda olamayacağım, beni unutmayın olur mu canlarım? Sevgiyle ve güzelliklerle kalın...

Hayal Gücümü Gösterdim Hobimi Kullandım Projem :D






     Merhaba arkadaşlar, Sevgili arkadaşlarım Yetenek-sizin ve Ojeli Parmaklar'ın düzenlediği "Hayal Gücünü Kullan Hobini Göster" etkinliğine katılmıştım. Bu etkinlikte verilen 5 materyal ile bir ürün ortaya çıkaracaktık. Ben de bu etkinlik için bu duvar süsünü yaptım. Bu etkinlikte de yeni tanıştığım ve çok sevecen ve samimi bir arkadaşımla yani Ebruli ile eşleştim ve projemi ona gönderdim.


     Verilen materyaller; dal parçası, kurdale, çengelli iğne, gazoz kapağı ve kağıt havlu rulosu. Öncelikle roluyu kesip, biribirine yapıştırıp çiçekleri oluşturdum, ortasına gazoz kapaklarını da silikonla yapıştırdım ve içini kurdaleye uysun diye kırmızı ojemle boyadım. Dal parçasının iki ucuna kurdaleyi bağladım, çiçeklerden birine de kurdale geçirdim, iki çiçeği de çengelli iğne dal parçasına taktım. Bütün malzemeleri kulanarak böyle bir duvar süsü yaptım, umarım Ebruli ve sizler beğenirsiniz...

   Bu arada, öncelikle Yetenek-sizin ve Ojeli Parmaklar'a ve katılan herkese teşekkürler ediyorum. Fikirlerinize sağlık arkadaşlar :D

Sevgiyle ve güzelliklerle kalın canlarım...

9 Temmuz 2010 Cuma

2 Eşarp = 1 Mayo Üzeri Elbise


     Merhaba arkadaşlar, şimdi de sizlere iki adet eşarptan yaptığım mayo üzeri elbiseyi takdim ediyorum :D Geçen Sene Derya Baykal’ın programında ablası Suna hanım yapmıştı, hem pratik hem şık hem de plajda çabuk giyilebilen, rahat, kullanışlı bir elbise. Ayrıca sahilden eve geldiğinizde de sadece suyla temizlenebilen ve çabucak kuruyan kolay bir kıyafet.
 

     Malzemeler; 2 adet beğendiğiniz desende eşarp, iğne ve iplik, hepsi bu kadar :D

     Ayrıca konu mankenim komşu kızı Zehra’ya da kocaman kocaman teşekkürler ederim.

Pembe ve grinin zarif uyumu içinde pusula desenli bir elbise oldu...

Kırmızı, gri, mavi ve siyahın birlikteliği ile gelen desenden yapılmış elbise...
    Ben aslında ek bir gelir elde etmek için 2 ayrı desende dört adet yaptım ama satılır mı bilemediğim için yayınlamamıştım. Eğer almak isteyen olursa kargo ücreti ile birlikte 15,00 TL’ye satmayı düşünüyorum, bana mail adresimden ulaşabilirsiniz. İlk defa böyle bir satış yapıcam, bana fikirlerinizi söylerseniz sevinirim canlarım.

    Sevgiyle ve sağlıcakla kalın...
 

8 Temmuz 2010 Perşembe

Kottan Magnetler Yaptım...




      Merhaba arkadaşlar, İstanbul’a giderken ufacık da olsa benden hatıra kalsın diye hediyeler yapmıştım. Bunlardan biri de kottan yaptığım buzdolabı süsleri ya da magnetleri. 

      Buzdolabı ceplerinden artan kot kumaşların bir kısmını böyle değerlendirdim, kot kumaşları kalp şeklinde kesip üzerine kurdale, sutaşı ve pullar ile süsleyip böyle bir magnet yaptım. Hem bir yere gittiğimde hediye kutumdan hemencecik bir tane alıp yanına da birşey koyup paketliyorum. Çok hoş ve değişik bir hediye oluyor hem de pratik. 

Sevgiyle kalın canlarım...

Kandiliniz Kutlu Olsun....






Hepinizin Miraç Kandili Mübarek Olsun. 
Sevgiyle Kalın Canlarım...

Yeni Çekilişler Varmış, Bakalım mı?




     Pınarla Bizbize blogger arkadaşımız bu sefer de Banyobanyo.com ile ortaklaşa 3 kişiye çok şık hedyeler veriyor. Katılım ve detaylar için buradan tık tık...



    Yeni tanıdığım Roseangel blog sahibi arkadaşımız da bu gördüğünüz MAC ürünlerini hediye ediyor. Katılım ve detaylar için buradan bakınız...



     Zeynep's Butterfly blog sahibi arkadaşım bu gördüğünüz şirin paketi bir kişiye hediye veriyor. İçinde neler yok ki, ruj, deodorant, ojeler hatta kendi el emeği olan çok şirin tac bile var. Katılım ve detaylar için buradan bakınız...



     Kampanyacı arkadaşımız Didem - Engüzeliburada, Bedava.com ile ortaklaşa bu gördüğünüz çok şık duvar aynasını hediye ediyor. Katılım ve detaylar için buradan bakınız...

    By Didi - Diloshlahayat blog sahibi arkadaşımız da bu gördüğünüz siyah-beyaz uyumlu çantayı bir kişiye hediye ediyor. Katılım için buradan bakınız...

7 Temmuz 2010 Çarşamba

Marifetli Banu Abla’ya da Gittik....

     Evet arkadaşlar, biraz gecikmiş bir post, Banu ablacım kusura bakma olur mu? Şu sıralar çok güzel koşuşturmacalarım var arkadaşlar, 3 gündür anca girebiliyorum nete olacak o kadar :D

    İstanbul gezimize İzmit’ten başladığımızı söylemiştim. İlk önce İzmit’te eşimin asker arkadaşında kaldık, oradan İstanbul’a geçerken “İzmit’e kadar gelipte Banu ablama yani Banuca’ya uğramadan olmaz” dedim ve sağolsun Acemi Hobiciden (yani Işıl’dan) Banu ablamın telefon numarasını aldım, arayınca çok mutlu ve heyecanlı olduğunu sesinden anladım.
     
     Banu abla, çok sevimli annesiyle birlikte doğa ile içiçe öyle güzel, bol yeşil bir yerde yaşıyor ki anlatamam... Gerçi fotoğraflardan az çok anlıyorsunuzdur... Çok güzel bir dağ evi var ablamın, evin içinde ve bahçedeki çoğu şeyi kendi elleriyle yapmış, ellerine sağlık ablacım... Neyse lafı fazla uzatmadan fotoğraflarla size Banu ablamla olan günümü anlatayım...

Banu ablamın manzarasının güzelliğine bakarmısınız? İzmit Körfezini görüyor...


Ben, Banu Ablam, Annesi, sevimli Bıdık ve Yiğit...
Banu ablamın annesi, güzel manzarada otururken :D

Yiğit ve Bıdık çok güzel anlaştı. Yiğit bütün köpeklere Bıdık diye sesleniyor artık  :D

Ablamın bahçesinde o an fotosu...

Bahçedeki mavi ortancalarla poz vermemek olmazdı, harika çiçekler bunlar...

Bu korkuluk ta Banu ablamdan hediye, bir tane daha var. Fesleğenime arkadaşlık ediyor :D
     İşte bu kadaaaarrrr, umarım sizleri sıkmamışımdır. Banu ablacım o güzel yüreğin ve misafirperverliğin çok teşekkür ederiz, sizleri kocaman kocaman öpüyoruz. Daha İstanbul gezimizin diğer güzel fotoları ve yazıları var bakalım ne zamana çıkar :D

     Sevgiyle kalın canlarım...


Dip Not: Bu arada fotoğraflar eşime aittir, yani her hakkı saklıdır :D

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...