Merhaba arkadaşlar, evimizde tadilat bitti, mobilyalarım geldi, temizliğim yapıldı ve nihayet yerleştim. Hafta sonu da annemlerin bahçesinde dinlenip, enerjik bir biçimde karşınızdayım çok şükür...
 |
Salonumuzun önceki hali... | | |
 |
Salonumuzun şimdiki hali... |
Eşimle bir akşam otururken “Yiğit’te büyüdü, mobilyalarımızı artık değiştirsek mi?” diye söze başladım. Eşim de yeniliği, değişikliği sever allahtan, hemen o da gaza gelip “bu işi ben gitmeden halledelim” dedi sağolsun. Tam dört haftasonu mobilya bakmaya Siteler’e gittik, çok güzel şeyler vardı, aklımız karıştı ilk zamanlar ama biz durur muyuz beğendiklerimizi hemen fotoğraflamaya başladık, evde de “bu güzelmiş, şu iyi durur” diye kritik yaparak birkaç taneye düşürdük. En sonunda ikimizin de çok beğendiği bu mobilyaları aldık, (allah sağlıkla, huzurla kullanmak nasip etsin, amin :D), daha güzelleri de sizlerin olsun canlarım...
Şimdi mobilyaları alınca salonun rengi mobilyalara uysun diye boyatalım dedik, sağolsun karşı komşumuz ustamızı bize tavsiye etti, ben de sizlere tavsiye ediyorum arkadaşlar. Diğer postta ustamı ve emeklerini sizlere detaylı anlatacağım...
Bizim duvarlarımız kağıt kaplıydı ve eşimle iki kez üstünü boyamıştık, artık kağıttan sıkıldık ve kolay silinebilen ve sağlıklı bir boya ile boyatalım dedik. Necati usta, Türkiye’ye geleli bir sene olan, İstanbul’a firmaya gidip 1 ay eğitimini aldığı ve evlere daha yeni yeni yaptıkları sedef desenli baskı boyadan yapmayı teklif etti, önceleri tereddüt etmiştik ama bize göstermek için balkonu boyayınca hayran kaldık resmen.
Çok değişik ve güzel bir uygulama, evini boyatan herkese hem ustamı hem de bu sedef desenli boyayı tavsiye ederim. Elimden geldiğince fotoğraflarla anlatmaya çalıştım, umarım başarılı olmuşumdur...
Necati usta ile boya ve tarih konusunda anlaşınca penceremize de Pimapen taktırıp yenileyelim dedik, eh hal böyle olunca da biraz açıldık tabi olsun içimize sindi ya “battı balık yan gider” hesabı baştan aşağıya yeniledik evimizi :D
Önce salonu ve balkonunu boyatalım dedik, sonra baktık antre çirkin görünecek hadi orayı da yaptıralım dedik, salona kemer yaptıracaktık, salonun girişe ve antreye de kemerle takım yaptıralım dedik. Ustam “e koridorla mutfak da çirkin duracak, eviniz kendini göstermeyecek oraları da boyayacağım” dedi, biz de eh onlar da olsun tam olsun dedik ve bir mobilya ile başladığımız işimizi böylece büyüttük de büyüttük canlarım...
Boyanın başladığı gün Yiğit’i annemlere gönderdim, orada daha rahat eder diye. Biz de akşam ustalar gidince, yapacak da başka iş olmayınca “hazır yiğit’de yok sinemaya gidelim” dedik, bizde böyle fırsatları değerlendiriyoruz var mı bizim gibi deli yahu :D hem gündüz yorulacaksın hem de akşam sinemaya gideceksin :D ertesi akşam evimizin neşesi canım oğluşum Yiğit geldi, bir buçuk günde çok özlemişim yavrumu :D Bu arada işler tamamen bitince de ertesi gün yani Pazar günü Ümitköy’e havuza gittik :D annemler ve komşular “yok artık” dediler haklı olarak ama napalım biz de böyle dinleniyoruz :D
Bir oh deyip oturuyorum çok şükür, darısı tüm isteyenlere inşallah... Duvarlara panolar ve resimler asılacak, onun için duvarlar boş gözüküyor. Şimdi de sırada perdeler ve avizeler var, onlar da olursa salonum tamamlanmış olacak hayırlısıyla. Eeee ne duruyorsunuz beklerim ev görmeye arkadaşlar, şöyle sizlere bol köpüklü bir kahve ikram ederim :D
Sevgiyle ve sağlıcakla kalın canlarım...
Bu arada Berat Kandiliniz Mübarek olsun, Allah sağlıcakla tekrarına erdirsin.